Şeref Defteri
'Mehmet Karaosmanoğlu'

Gül yaprağına gülü incitmeden şiir yazabilen adam!...


Mehmet Karaosmanoğlu
"Gül yaprağına, gülü incitmeden şarkı sözü yazabilen insandır, sanatçı". Böyle demişti değerli Üstad, sanatçıyı tanımlarken... Kendisi de böyle bir düşünce yapısı ve felsefesiyle hareket eden ender sanatçılardan birisiydi.

Merhum Hasan Nail Canat abimle 1994 yılında bire bir tanışma ve Üstad ile aynı sahneyi paylaşma imkanı bulan, şanslı tiyatroculardan biriyim. Belediyedeki işlerimin yoğunluğundan sahnede uzun süre birlikte çalışamadık ama dostluğumuz ve görüşmelerimiz kesintisiz hep devam etti. Üstad ile aynı sahneyi paylaştığım yıllarda sadece onda görebildiğim bir çok güzellikten birkaç tanesine değinmek istiyorum.

Tiyatromuzun sahibiydi, oyunları o yazıyor, yönetiyor ve oynuyordu. Yaşça da büyüğümüz olmasına rağmen dekor taşıyor, kuruyor, kostüm, aksesuar, müzik, ışık gibi her bir ayrıntıyla bizzat kendisi ilgileniyordu. Her oyununda yoğun ilgi görmesine ve ayakta alkışlanmasına rağmen nefsinin esiri olmuyor, sanatıyla devleşirken, mütevazılığıyla küçülüyor, maneviyatta ise yüceliyordu. Kimseyi kırmaz, incitmezdi. En büyük saygıya herkesten çok kendisi layıkken, O kendinden küçük veya büyük olsun fark etmez herkese saygı duyar ve severdi.

Üstad ile birçok güzel anılarımız olmuştur. Bir tanesini paylaşmak İstiyorum. Kayseri turnesinde “Sağır Köyün Sultanları” oyununu oynuyorduk. Benim oyundaki rollerimden bir tanesi de Birleşmiş Milletler Generali rolüydü. Sahneyi Hasan abimle karşılıklı oynuyorduk. O köylüyü oynuyordu. O ana kadar oynadığımız tüm oyunlarda köylüyü hep Kayseri şivesiyle oynamıştı. Sahnemiz başladı, ben yine Hasan abimi Kayseri şivesiyle beklerken birden Hasan abim Karadeniz şivesiyle konuşmaya başladı. Ben de Karadenizli olduğum için bu sürpriz gelişme karşısında gülmemek için dudaklarımı ısırıp kanatmıştım.

O bizim sadece oyuncu arkadaşımız, yönetmenimiz, yazarımız değil, aynı zamanda dert ortağımız, saygıdeğer büyüğümüz, abimizdi. Ondan daha çok şey öğrenecekken zamansız yitirdik.

Değerli Üstadım, mekanın cennet, ruhun şad olsun.

3 Ocak 2010

Bu yazı defa okunmuştur.